Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Gerek Türk Hukukunda gerek Uluslararası Hukuk’ta ceza muhakemesinin işleyişinin ulaştığı en önemli güvence noktalarından biri kuşkusuz masumiyet karinesinin uzantısı şeklinde atfedebileceğimiz “İn Dubio Pro Reo” yani “Şüpheden Sanık Yararlanır” ilkesidir.

AY md. 38/4: Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.

AİHS md. 6/2: Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır.

CMK md. 223/2-e: Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması halinde beraat kararı verilir.

Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ceza Muhakemesi Hukukunda belirtildiği üzere şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince adil yargılanma hakkının objektif bir şekilde sağlanmaya çalışıldığını görüyoruz. Hukuk devletinin bir gereği olan bu ilke doğrultusunda sanık sıfatını almış bir kişi hakkında mahkûmiyet kararı verilebilmesi için, en ufak şüpheden ari bir biçimde ispatlanması gerekmektedir. Ceza muhakemesi yürütülürken sanığın üzerinde bulunan atılı suçun aydınlatılamaması veya en ufak bir şüphe bulunması durumunda sanığın aleyhinde hüküm kurulamamakta, söz konusu şüphenin sanığın lehine yorumlanması gerekmektedir. Sonuç olarak masumiyet karinesince herhangi bir kişinin suçsuz olduğunun kanıtlanmış olmasına gerek yoktur, suçlu olduğunun aydınlatılamaması o kişi hakkında mahkûmiyet kararı verilmesine engel teşkil etmektedir.

Örnek vermek gerekirse; gerçekten kasten öldürme suçunu işlemiş bile olsa kişinin kasten öldürme suçunu işlediğine dair en ufak bir şüphe varsa bu durum sanık lehine uygulanır ve hakkında mahkûmiyet kararı verilmesine engel teşkil eder.

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesinin İspat Yükü Açısından Önemi

Söz konusu ilke gereğince ispat yükü iddiasını öne süren kişiye düşen bir görevdir. İspat yükü kapsamında bakıldığında sanık suçsuzluğu konusunda herhangi bir delil gösterme yükümlülüğü altında değildir, burada ispat yükü sanık tarafın cezalandırılmasını isteyen kişiye düşmektedir çünkü kişi suçsuz olduğunda değil suçlu olduğunun aydınlatılamaması durumunda bu ilkeden yararlanmaktadır.

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesini Yargı Merciinde Kimler Gözetmektedir?

Ceza muhakemesinin işleyişindeki güvence noktasının bir uzantısı olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi hakimler tarafından gözetilen bir husustur. Bu konuda merak edilen mercii ise savcılık kurumudur.

Peki savcılık kurumu iddianame hazırlarken şüpheden sanık yararlanır ilkesini gözetir mi?

Savcı şüpheli hakkında iddianame düzenlerken soruşturma aşamasında topladığı delillere göre suçun işlendiğine dair “yeterli şüphe” bulması gerekir. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince şüpheden ari biçimde, kuşkuya yer bırakmayacak durum arandığından söz konusu ilkeyi savcılık uygulamayacaktır. Kaldı ki soruşturma evresinde üzerine atılı suçu işlediği iddia edilen kişi halen sanık sıfatını almamıştır. Hakim şüpheden sanık yararlanır ilkesini göz önünde bulundurarak mahkumiyet kararı vermelidir.

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesinin Türk Hukukuna Yansımaları

Yargıtay’ın kararlarına baktığımızda şüpheden sanık yararlanır ilkesini masumiyet karinesinin doğrultusunda hakkaniyet çerçevesinde kararlar vermiş olduğunu görebiliyoruz. Kaldı ki bu doğrultuda verilen kararlar hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir.

Yargıtay 2.Ceza Dairesi, 2021/8923-E, 2021/18374-K.

Dosya kapsamında göre suça sürüklenen çocuğun müştekinin iş yeri önünde araçta beklediği esnada müştekinin iş yerini kısa bir süre için terk edip geri döndüğünde çekmece içerisindeki çantasının çalınmış olduğunu ve araçta beklemekte olan çocuğun araçtan ayrılıp gitmiş olduğunu görmesi üzerine suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmiş ise de; suça sürüklenen çocuğun iş yeri içerisine girip çıktığına dair bir tanık beyanı, kamera kaydı, parmak izi ve benzeri bir delilin mevcut olmadığı, suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediğine dair tanık ve müştekinin tahmine dayalı beyanları haricinde cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından, mevcut delil durumu itibarıyla şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince suça sürüklenen çocuğun beraati gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

Yargıtay 4.Ceza Dairesi, 2019/549-E, 2021/27637-K

Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti yargılama aşamasında toplanan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Bu açıklamalar doğrultusunda, sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, eylemi doğrulayan herhangi bir tanığın veya başkaca bir delilin bulunmaması, dosyada mağdurun beyanından başka sanığın savunmalarının aksini ispata elverişli somut delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Ceza Muhakemesinin işleyişinde sanık hakkında beraat ya da mahkûmiyet kararı verilirken titizlikle bakılması gereken en önemli noktalardan biri şüphesiz şüpheden sanık yararlanır ilkesidir. Muhakemenin, objektif çerçevede ve adil yargılanma göz önünde bulundurulduğunda hakkaniyet çerçevesinde yürütülmesi şüpheden sanık yararlanır ilkesinin son derece dikkatli uygulanmasından geçmektedir.