Rota Hakkari – Hacı Tansu

ROTA HAKKARİ

‘Benim Meskenim Dağlardır‘ sözlerinin can bulduğu

Hakkari’miz ve çok kıymetli, dost; Hacı Tansu, bizlerle…

Güzel memleketimin; İran- Irak sınırında en uç noktası.

4000 mt yüksek dağlarının arasında akan sular; Pamukkale Travertenlerinin diğer eşinin olduğu, el değmemiş doğası; sütü sağıldığında, dağda sıcacık mis gibi içmenin keyfi.

Yüksek dağların arasında vadilerde yol alırken, yüzünüz rüzgara dönük, yüzünüzü akan suya indirip İçtiğiniz buz gibi suyun tadı …

Derin ve muhteşem görseli ile medeniyeti bağrında yaşatan Zap Vadisi…

Tanıtımında patlama yapacak bir yer. Buzul çağından kalma buzulların üzerinde yürüyeceğiniz. M.Ö. 10.000 ve 4.000’ler de yerleşkeler olduğunun izleri olan…

Dört semavi dinin mabetlerinin olduğu ilimiz HAKKARİ…

Dost, arkadaş; Hakkari sevdalısı; ilk akla gelen isim Hacı Tansu;

-Sevgili Hacı; seni tanıyanlar var ama tanımayanlar için kimdir Hacı Tansu ?

Sevgili Özlem öncelikle böylesi bir platformda ve birlikte bulunmaktan keyif aldığım fotoğraf dünyamızın bir bireyi olduğum için benimle röportaj yapmandan son derece memnunum.

Teşekkür ederim.

Hacı Tansu bir dağ ve doğa sevdalısı, fotoğraf aşığı, yaşama pozitif bakan, yaşadığı coğrafyanın güzelliklerini insanlarla paylaşan biri.

Ülkemizin en ücra köşesinde, yüksek dorukların eteklerinde, derin vadilerin Alpinist çayırlarına kurulu Hakkari’de yaşıyorum. Hakkari gibi bir kentte doğup büyümenin bir çok dezavantajı yanında küçükte olsa avantajlarını da kullanmaya çalışan biri olarak, yaklaşık otuz yıldır doğa sporları ve fotoğraf ile hayattan zevk almaya çalışıyorum. Kamu görevim (Hakkari Üniversitesi) ve çeşitli STK’ların yöneticiliği yanında profesyonel anlamda dağcılık, kayak ve rafting sporu yapıyorum. Rafting antrenörlüğü, Hakkari Dernekler Federasyonu Genel başkan yardımcılığı, Cilo Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Kurucu başkanı ve hala başkanlık görevini yürütmekteyim. Bunun yanında birçok STK’nın yöneticiliğini yapmaktayım. Yıllardır yaşadığım bölgeyi, kültürünü, yaşamını, coğrafik özelliklerini, çeşitli inançların olgularını fotoğraflayarak derin bir kültürün kaynağı olan Hakkari’yi de tanıtmaya çalışıyorum.

-Avrupa’nın Alpleri ile yarışan Cilo Dağları’nı senden dinlesek Cilo deyince bize ne derdin?

Cilo “Hasretin Dağları.” Ülkemizin Himalaya’ları dediğim, bütün dağcıların hayallerini süsleyen muhteşem dağlar. Dört binlik zirveleri, milyon yıllık buzullar, devasa buzul yarıkları ve mağaraları, derin vadileri, yüksek Alpinist platoları, sert ve sarp kaya oluşumları ve endemik çeşitliliği ile gerçek bir cennettir Cilo’ lar.

Dağcılıkta tırmanış için en ideal yerdir. Yaz kış buzul tırmanışlarının yapılabileceği bir yerdir. Yılın hangi ayında gidersen mutlaka çeşitli yabani hayvanlarla karşılaşırsın. Bir bakmışsın hemen yanı başında dağ keçileri, diğer yandan Vaşaklar koşturur. Sarp kayalıklarda tırmanış yaparken Dağ Keçileri sana yoldaşlık eder. Vadilerde ise kuzu sesleri ve güzel Berivan’ların (koyun sağımına giden kadınlar) şarkıları ile kendini başka dünyada hissedersin.

-M.Ö. 10.000‘e dayanan bir tarihi kentten söz ediyoruz. Çocuklarım küçükken yapılan organizasyonlara katılamadım, davetlerinize gelemedim; hep içimde kaldı …

-Bu tanıtımı okuduktan sonra gelmeyi düşünenler için; bölgede güvenlik sorunu ne durumda;

Geldiğimizde rehberliğinizde organizasyonlar nasıl yapılıyor?

Hakkari’ye gelmek için hava yolu ile Hakkari Yüksekova havaalanına, oradan da araçla Hakkari merkeze geçilir. Ayrıca uçakla Van’a gelerek oradan da üç saatlik araç yolculuğu sonunda da Hakkari’ye gelebilirsiniz. Bölgede son yıllarda güvenlik problemi iyice azaldı. Artık Dağlara ve özellikle de Sat dağları ve buzul gölleri bölgesine çeşitli faaliyetler düzenlenebiliyor. Yaylalara kamp kurup tırmanış ve yürüyüşler yapılabiliyor.

Bu güzel coğrafyaya gelmek isteyen dağcı, fotoğrafçı, doğasever dostlarımızın bize ulaşmaları durumunda kaç gün ve nasıl bir aktivite istiyorlarsa gereken alt yapıyı hazırlıyor, rehberlik, konaklama, transfer, iaşe vb durumlarda kendilerine hizmet sunabiliyoruz.

-Çok eski bir tarihe sahip olduğu için eski kiliseler ve camiler var. Halen çok inançlı bir kültüre mi sahip?

Hakkari geçmişte dört semavi dine mensup insanların yaşadığı bir yerdir. Bunun yanında Ezidiliğin yoğun yaşandığı merkezlerden de biridir. Hal böyle olunca bütün dinler inançlarından bir parça bırakmışlar Hakkari’ye. Yani ’bu dinlere ait kiliseler, manastırlar, havralar, inziva merkezleri, cami, saray ve tarihi köprüler bırakmışlardır.

Hakkari de çok sayıda dağ kiliseleri mevcuttur. Örneğin Mar Şalita Dağ Kilisesi, Mar Abdişo Dağ Manastırı dibi. Ya da Şemdinli tarihi taş köprü ve Kayme Sarayları. Ancak Hakkari şu anda tamamen Müslüman ve Sünni inancına sahip insanların yaşadığı yerdir. Geçmişte bölgede yaşayan Yahudiler İsrail’e, Hristiyanlar da Avrupa’nın çeşitli ülkelerine, Ezidiler ize Kuzey Irak topraklarına göçmüşler.

-Fotoğrafın hayatındaki yeri anlamı nedir?

Fotoğraf hayatımın merkezini oluşturuyor. Ruhumu besleyen en önemli olgulardan biridir fotoğraf. Elime makineyi alıp doğaya çıktığım zaman hayattan kopuyorum. Açlık, susuzluk, yorgunluk his etmiyorum. Gözümün, ruhumun ve yüreğimin hizaya geldiği o anın tadını objektifime yansıttıklarım ile süsüyorum.

Daha çok doğa, yaşam ve kültür alanında çalışmalar yapıyorum. Özellikle yaşadığım bölgenin bakir kalmış yönlerini çalışıyor bunları sergiliyorum. Kimseye veya herhangi bir ajansa çalışmıyorum. Tamamen bağımsız çalışıyorum. Bu güne kadar Türkiye’nin değişik yerlerinde 34 kişisel sergi açtım. Yurt içi ve yurt dışında 100’ün üzerinde karma sergilerde eserlerimle yer aldım.

Hakkari Albümü, Hakkari Doğası, Çukurca Kataloğu gibi isimlerle dört fotoğraf kataloğu kitabı, bir Hakkari turizm tanıtım rehberi ve bir Hakkari Dağları ve Doğa Sporları Rotaları kitabı çıkardım. Son sekiz yıldır bölgede yürüttüğüm kelebek gözlemi sonucunda önümüzdeki günlerde Hakkari Kelebekleri kitabını da çıkaracağım.

-Dağcılık, fotoğraf, rafting bölgede emekleriniz ve çalışmalarınızla sürekli bir yükselme grafiğinde. Yapılan organizasyonlar sporcular için devlet destekli mi? Özel sektör desteği ile mi?

Dağlık bir bölge olması hasebiyle doğa sporlarının oluşması ve gelişmesi de kaçınılmaz olur. Ancak yıllarca çatışmalarla ve çeşitli olumsuzluklarla gündem olan Hakkari de doğa sporlarını oluşturmak, yürütmek ve milli müsabakalara kadar ilerletmek gerçek anlamda zordur. Yani böylesi bir yerde spor yapmıyorsunuz. Spor yapmak için mücadele ediyorsunuz. Kuruduğumuz kulüp bünyesinde Dağcılık, Kayak ve Rafting alanlarında profesyonel sporcu yetiştiriyoruz. Ve bunların tamamını kendi öz gücümüz ve özel sektörden aldığımız desteklerle yapıyoruz. Sadece Türkiye şampiyonaları gibi müsabakalara giderken bazen il valiliğinden veya üniversiteden destek alabiliyoruz. Yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda bu güne kadar çok sayıda kupa ve madalyalarla ülke dereceleri elde ettik.

Turizmde rotaların yön değiştireceği, Tur operatörlerinin destinasyonlarında yerli yabancı binlerce insanın akın akın geleceği inanılmaz güzellikte; Yüksek dağların arasından akan masal tadında şelaleler; Cennet- Cehennem Vadisi…

Konaklama yatırımları yapılıyor mu?

Maalesef Hakkari’nin en eksik kaldığı nokta da bu. Turizm alanında yatırımın yapılmıyor olmasıdır. Bizler yıllardır spor ile eş zamanlı turizm alanında da çeşitli faaliyetler yürütmeye çalışıyoruz. Ancak bölgede yaşanan olaylar nedeni ile uzun vadeli turizm yatırımlarının yapılmasına engel oluyordu. Hala ilimizde yeterli sayıda konaklama ve turizm alt yapısı yoktur. Bizim Cilo Dağcılık kulübü olarak geliştirdiğimiz projelerin gerçekleşmesi için devlet kademelerine yaptığımız bütün başvurulara maalesef destek bulamadık. Ancak son iki yıldır ülke geneli tur firmalarının Hakkari’ye yoğun ilgisi var. Böylece tur grupları yanında dağcı ve doğa sporları için de gelen gruplar oluyor.

Organizasyonlar; turizm ve tanıtım için destek olmak isteyenler olur ise ne gibi desteklere ihtiyacınız var?

İlin turizminin gelişmesi ve turizm potansiyelinin büyümesi için çeşitli yatırımlara ihtiyaç var. Özellikle doğa sporları alanında yatırımların yapılması lazım. Dağ evleri ve kamp alanları, oteller, Zap vadisinde çeşitli konaklama ve rafting tesisleri gibi yatırımların yer alması gerekiyor.

Bizler Zap Nehrinde raftingi başlattık. Kısa sürede rafting sporunda söz sahibi olan bir il haline geldik. Daha önce böyle bir şey yoktu. Rafting sporuna başlarken bizlere gülen insanlar şimdi çocuklarını kaydetmeye geliyorlar. Sporcular yetiştirip ulusal müsabakalarda dereceler aldık. Şimdilerde Zap nehri üzerinde Üniversitemizin desteği ile bir rafting eğitim ve turizm merkezi oluşturmaya çalışıyoruz. İlk adımları attık. Önümüzdeki yaz ayından itibaren Hakkari’ye gelmek isteyen her kese Zap nehrinde rafting yaptırabileceğiz. Rafting parkur çalışmalarını kendimiz yapıyoruz. Rafting Federasyonundan yetkililer getirerek ulusal ve uluslararası parkur tescilleri yaptık. Bu gibi çalışmaların ilerlemesi için hem devlet hem de özel sektörün yatırımlarına ihtiyaç vardır.

Bu ihtiyaçlar, ilgili alanlarda tesis, konaklama, eleman yetiştirme, lojistik, ara transferler gibi alanlarda olabilir.

-Hakkari sevdasını; Hakkari Dağları adlı kitapta topladınız. Amaç yerini buldu mu?

Yıllarca Hakkari dağlarında, buzullarında, platolarında, vadilerinde, buzul göllerinde çeşitli alanlarda doğa faaliyetleri yürütüyorum. Dağcılık, kaya ve buz tırmanış, kamp, kayak, hiking, trekking, rafting, kano gibi doğa sporlarını yaparken her faaliyetin sonrasında, faaliyet raporu ile birlikte o bölgenin rotalarını da çıkarıyordum. Tabi bölgeye olan yoğun ilgiden dolayı ve bu bölgeye gelen dağcı, fotoğrafçı ve turistlerin hep söyledikleri ortak bir şey vardı. “Buraları anlatan bir kitap neden yok? Gelmeden önce araştırma yaptık bilgi alabileceğimiz bir eser bulamadık, ya da kısıtlı bilgiler elde ettik” diyorlardı. Bende bu eksiği gördüm. Zaten yıllardır bu alanın içerisinde biri olarak kendime görev bildim ve çalışmaya başladım.

Uzun bir çalışma sonrasında Hakkari bölgesini, dağlarını, doğa sporları potansiyelini, tarihi geçmişini ve güncel rotalarını anlatan bir kitap ortaya çıkardım. Akabinde “Hakkari Dağları ve Doğa Sporları Rotaları” kitabımızı çıkardık.

Evet amacımıza ulaştık gibi. Lakin kitaba çok büyük bir ilgi var ilk iki yıl boyunca neredeyse her ay bir ilde imza günü ve söyleşiler gerçekleştirdik. Normalde bir kitap ilk baskısında bin adet basılır ve talebe göre çoğaltılır. Biz ilk baskıda üç bin adet bastık. Kitaplarımız neredeyse bitti. Elimizde çok az sayıda kaldı.

Sipariş vermek isteyenler size sosyal medyadan ulaşabilir sanıyorum .

“Hakkari Dağları ve Doğa Sporları Rotaları” kitabımız internet üzerinden temin edilebileceği gibi, sosyal medya veya iletişim kanalları ile bizlere ulaşan herkesin adresine gönderiyoruz.