Dünya gözümde kerbeladır

DÜNYA GÖZÜMDE KERBALADIR

Seven ve sevilen.

Aşık ile maşuk.

Sevenin, sevilen gittikten sonraki halini, yalnızlığını ve pişmanlığını anlatan en güzel ifade.

Dünyadan ve içindekilerden vazgeçmenin haykırışı.

Hayallerin, ümitlerin yıkılışı.

Hayattan kopuşun hikayesi.

Hayata küsmenin, yaşama sevincinin yok edilişinin çığlığı.

Ruhun isyanının ete kemiğe bürünmüş hali. Duy sesimi;  neler yaşadım, neler gördüm, neler hissettim, ne ihanetler, ne duyarsızlıklar, ne kapıya konulmalar, ne değersiz hissedilmeler. Tarifsiz acıları ifade edememenin resmi.

Akif’in mısralarında ifade edemediği gerçek.

Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;

Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım! (Mehmet Akif Ersoy)

Arif Çelik’in Nemrudun kızı türküsünün sözlerinde ki gibi;

“Ocağım söndü nasıl beladır

Bıraktı gitti bu ne devrandır

Dünya gözümde kerbeladır

Allah’tan bulasın”

Dizelerindeki gibi ruhunun bedenine isyanı..

Söz yazarı Fecri Ebcioğlu’nun ne tadı var bu dünyanın sözlerinde resmedildiği gibi;

“Gelmezsen dönmezsen

Öpmezsen sevmezsen

Ne tadı var bu dünyanın

Ne hayat ne rüyanın

Ne bugünün ne yarının

Ne sensiz hatıranın”

Dünya ve içindekilere söylenmesi gereken son söz:

“Der tarik-i Nakşibendî lazım âmed çâr terk

Terk-i dünya, terk-i ukbâ, terk-i hestî, terk-i terk”

Av. İbrahim Güllü